Birçok “Nefes
Teknikleri” kavramı olduğunu siz de fark etmişsinizdir. “Doğru Nefes Alma”
“Nefes Koçluğu” gibi birçok başlık altında konunun ne kadar önemli olduğu
vurgulanmakta. “Bugüne kadar nefes almıyor muyduk, doğduğumuzdan beri nasıl
yaşıyorduk, nesini öğreneceğim” diye düşünebilirsiniz. Ama gerçek şu ki, büyük
bir çoğunluğumuz doğru nefes alamıyoruz. Kısa alıp verilen nefesler sağlıklı
bir yaşam için yeterli değildir.
Nefes alıp verirken sadece oksijen değil, yaşam
enerjisini içimize çekeriz. Buna Hintliler “Prana”, Çinliler “Çi”, Japonlar
“Ki” der. Sufizm’de “Can/Nefes” denilen
de aslında bu yaşam enerjisidir.
Gözlerinizi kapatıp kendinizi en sevdiğiniz ve en mutlu
olabileceğiniz yerde hayal edin. Belki dalgaların ayaklarınıza vurduğu sıcak
bir kumsal, belki hafif yağmur eşliğinde yemyeşil bir orman, belki de
sevdiklerinizle birlikte evinizin sıcak ortamı. Bu hayali gözünüzün önüne
getirdiğinizde, içinizden derin bir nefes alıp gülümsemek gelmiyor mu? Kısa
bir an bile olsa sizi o mutlu
olduğunuz ortama taşır ve bir anda bedeninizde ve ruhunuzda o mutluluğu
hissedersiniz.
Şimdi bir de sizi rahatsız eden bir anı. Belki de yanında
bile olmak istemediğiniz bir kişi. O anı düşününce nefesiniz sıklaşır ve kısa
kısa nefesler alırsınız ve iç sıkıntınızı olumsuz yönde besler, mutsuz
olursunuz.
Yogada çeşitli nefes teknikleri vardır. Bu nefes
teknikleri beden duruşuna, el ve vücut mührüne göre enerji akışını düzenler ve
çeşitli etkilerde bulunur. Serinleten, ısıtan, enerji veren, sakinleştiren,
arındıran nefes teknikleri vardır. Fiziksel, ruhsal ve zihinsel durumunuza göre
uygulanan bu nefes teknikleri, yaşam enerjisini çekmemize ve her anlamda
sağlıklı bir birey olmamıza yardım eder.
Doğru nefes alımı için bebekleri izlemenizi tavsiye
ederim. Bebek uyurken, nefes alıp verdikçe karnının yükselip alçaldığını
görebilirsiniz (göğüs kafesinin değil). İşte
doğru nefes tekniği budur. Diyaframdan
alınan ve akciğerlerin en uç noktasına kadar oksijenin yani yaşam enerjisinin
ulaştığı nefestir.
Yaşımız ilerledikçe
nefes alış verişimiz hızlanır, kısalır ve sadece göğsümüzden nefes alıp vermeye
başlarız. Çünkü korkularımız, endişelerimiz ve yaşam mücadelemiz artar. “Derin bir nefes alın” denildiğinde sadece
göğsünüzün yükseldiğini hissedersiniz. Peki karından nefes alabilir misiniz?
Sandalyede veya koltukta dik oturun. Önce nefesinizi yavaşça ve tamamen
boşaltın. Şimdi karnınızı şişirerek nefes alın. Nefes almaya devam ederken
yavaşça göğsünüzü ve ardından omuzlarınızı yükseltin ve her yükselen noktaya
nefesin dolduğunu hissedin, ta ki nefes alacak yeriniz kalmayıncaya kadar devam edin. Yavaş ve uzun nefes almaya dikkat edin.
Nefes verirken yine aynı sıralamayı takip ederek önce karnınızdan sonra
göğsünüzden en son da omuzlarınızdan nefes verin. Nefes alıp verme işlemi, özel
bir durum yok ise sadece burundan yapılır. Dik oturmaya ve nefes verirken
omuzlarınızın kapanmamasına özen gösterin. En sağlıklı olan dakikada aldığınız
nefes sayısını en aza indirebilmektir. Uzun ve derin nefesler sağlıklı bir
hayatın birinci şartıdır.
Yogi/niler ölümlerinin yıl hesabı ile değil, nefes yani
prana hesabı ile belirlendiğine inanırlar. Yani bir yogi/ni doğduğunda, ölümüne
kadar alacağı nefes sayısı bellidir. Dolayısıyla onların amacı nefes sayısını
azaltarak ölümü kendilerinden uzaklaştırmaktır. Prana “yaşam enerjisi”, yama “kontrol”
demektir. Pranayama, “yaşam enerjisi kontrolü”dür. Yogi/nilerin amacı yaşam
enerjisini depolamak ve istedikleri alanlara yönlendirebilmektir. Onların
inancına göre kişi nefesini kontrol ettiğinde yaşamını da kontrol edebilir.
Hinduizm’in kadim bilgilerinin geçtiği Atharva Veda
kitabında şöyle bir söz vardır “Dünyayı hava dokur, insanı nefes dokur”.
Yine Kadim kitaplardan olan Uphanishadlarda ise şöyle
geçer “Nefes düzensiz ise zihin bocalar, nefes düzene girince zihin sabitleşir.”
Sizinle paylaşmış olduğum derin nefes alıp verme
egzersizine her gün en azından 10 dakikanızı ayırabilirseniz yaşam kalitenizin
arttığını fark edersiniz
·
Hafızanız kuvvetlenir
·
Zihniniz sakinleşir
·
Odaklanmanız güçlenir
·
Beden ve zihin olarak çok daha sağlıklı çok
daha enerji dolu olduğunuzu hissedersiniz
·
Bağışıklık sisteminiz kuvvetlenir
·
Hayata bakışınız daha olumlu ve ılımlı olur
·
Cildiniz ve saçlarınız parlamaya başlar
·
Nefesi etkili bir biçimde kullandığımızda
sadece bedenimizi oksijenle doldurup, karbondioksitten arınmakla kalmaz, aynı
zamanda varlığımızı (sadece fiziksel bedenden bahsedemeyiz) yaşam enerjisi ile
dolar. Bu sayede besinlerden aldığımız enerjiye olan ihtiyacımız azalır ve
gereksiz gıda tüketimini de engellemiş oluruz.
·
Solunum sırasında akciğerlerimizin genişleyip
daralması karın bölgesine nazikçe masaj yapar, sindirim organlarımız,
karaciğerimiz, böbreklerimiz, bu masajdan olumlu yararlanır.
·
Göğüs kafesimizin daralması ve genişlemesi
sayesinde koroner damarlarımızdaki tıkanmalar önlenir, kolesterol ve trigliserit
seviyemiz düşer
·
Stresten kaynaklanan yüksek tansiyon,
uykusuzluk, baş ağrıları, sinirlilik ve huzursuzluk gibi rahatsızlıklarımızdan
kurtulmamıza yardımcı olur
·
Kronik soğuk algınlığı, sinüzit, alerji gibi
rahatsızlıklarımızın etkilerinin azalmasına hatta çoğu zaman yok olmasına sebep
olur.
Sevgi ve huzurla kalın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder